Bazı Kelebekler Ölümsüzdür; Mirabel Kardeşler

Gamze Şimşek

25 Kasım 2020
Bazı Kelebekler Ölümsüzdür; Mirabel Kardeşler

1981’de Dominik’te toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayı’nda Mirabel Kardeşlerin katledildiği gün olan 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olarak kabul edilir.

Mirabel kardeşlerin hikâyesi çok kişi tarafından biliniyordur sanırım. Diktatör Trujilo ülkede iki tehlike var, “Bunlardan birisi kilise, diğeri de Mirabel kardeşler” diyerek, kardeşleri hedef gösterir. Evlerinde ev hapsinde olan ve fakat haftada bir gün ülkenin bir ucundaki cezaevinde tutuklu bulunan eşlerini görmeye giden kadınların, dönüş yolunda araçlarının önü kesilir. Önce tecavüz ederler kadınlara,  sonrasında da ölene kadar sopalarla döverler ve ölü bedenlerini arabalarının içine taşıyıp, arabayı da uçurumdan yuvarlayarak intihar süsü vermek isterler. Tarih, 25 Kasım 1960’dır. Öldürüldüklerinde Patria 36, ​​Minerva 34, Maria Teresa ise 24 yaşındadır.

Tabi ki halk kardeşlerin açıkça hedef gösterilmelerinin ardından gelen ölüm haberlerine inanmaz ve bu olay Dominik Cumhuriyeti Diktatörü Trujilonun da sonunu getirmiş olur.Mirabel Kardeşler’in ölümünden sonra ülkede ayaklanmalar daha çok artar. 25 Kasım’dan  6 ay sonra, 30 Mayıs 1961’de ise Trujillo bir suikast sonucu öldürülür.

Kız kardeşlerin vahşice tecavüz edilerek katledilmeleri  bütün dünyada yankı bulur.

1981’de Dominik’te toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayı’nda Mirabel Kardeşlerin katledildiği gün olan 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olarak kabul edilir.

1985 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi için Uluslararası Mücadele Günü olarak kabul edilen 25 Kasım, en son 1999’da Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak resmileşir.

Trujilo 31 yıl boyunca ülkesine kan kusturan bir diktatördü. Kendisine “reis” deniyordu. Muhaliflerine hiç tahammülü olmayan Trujilo onları çeşitli işkencelerle katlediyordu. Dominik işçilerinin %80’i halkın emeğini sömüren faşist lider Trujilo’nun topraklarında çalışmaktaydı. Aslına bakarsanız tüm diktatörlerin yönetimlerinde değişmeyen tek şey vardır. Zenginler daha da zenginleşir ve fakirler ise daha da fakirleşirler. İşte mal varlığı dillere destan olan diktatör Trujilo ve ailesi de ülkenin şeker sanayiinin %65’ine ve verimli  topraklarının ise %60’ına sahipti.

Trujilo binlerce insanı katletmiş korkunç bir katildi, 1937 Haiti katliamının mimarı 15.000 Haitili’nin de celladıydı. Diğer taraftan da yandaşları tarafından Nobel barış ödülü adaylığına layık görülen ("dios en cielo, trujillo en tierra") cennette tanrı, dünyada Trujillo sloganlarıyla güç zehirlenmesi yaşayan diktatör, bu gücüyle her şeye sahip olabileceğini düşünen, aynı zamanda kadınlara zaafı olup her istediği kadını da elde edebilmek için bu gücünü pervasızca kullanan biriydi.

Her 25 Kasım’da Mirabel Kardeşlerin haince katledilişi bana kardeşlerin son gecesini düşündürür. Ve sonra zihnimde konuşturmaya başlarım kadınları…

 

Patria Mercedes Mirabal: En büyüğünüz ben olduğuma göre ilk sözü ben alabilirim herhalde. Resim yapmayı hep sevdim biliyorsunuz, belki de koşullar el verseydi iyi bir ressam olabilirdim ne dersiniz?

Bélgica Adela: Yapma Patria, ne kadar koyu bir Katolik olduğunu hepimiz biliyoruz. Hatırlasana bizi yatılı Katolik okuluna yolladıklarında sen 14, bense 13 yaşınaydım.

Patria Mercedes Mirabal: Elbette hatırlıyorum ne kadar da heyecanlıydık o gün, evet haklısın belki de en çok istediğim şey rahibe olmaktı

Maria Argentina Minerva: Evet sevgili ablacığım Patria, o kadar çok şey istiyordun ki, en sonunda da 17 yaşında evlendin

Patria Mercedes Mirabal: Ne yapayım, Pedro’yu gördüğüm an Eros’un oklarına da teslim oldum.

Antonia Maria Teresa: Heyy, kesin şunu. Evlenmeseydin bu kadar tatlı 3 yeğenimiz olmayacaktı ama değil mi?

Patria Mercedes Mirabal: Ha ha… Tabi ki de her birini kucağıma aldığım o an nasıl da mutluydum. Belki de bir daha bu denli mutlu hissettiğim bir an oldu mu bilmiyorum. Mutluluk, hüzün ve endişe ve keder… ne kadar da iç içe geçmiş kavramlar. Ama ben,  “Çocuklarımın bu yolsuzluk ve zorbalık dolu rejimde büyümesine izin veremezdim. Buna karşı savaşmalıydık ve ben her şeyimi vermeye hazırdım, gerekirse de hayatımı!

Maria Argentina Minerva: Hepsi o aşağılık Trujlo’nun yüzünden, binlerce insanın katili bu. Bu bir insan olamaz, yaratık.

Antonia Maria Teresa: Aynı zamanda bir tacizci. Hatırlasana Minerva, o akşam partide seni dansa kaldırdığında.

Maria Argentina Minerva: Off… lütfen hatırlatma Maria.

Antonia Maria Teresa: Neden hatırlatmayayım? Seni taciz edince onca insanın arasında suratına patlattığın tokadı her anımsadığımda keyiflenirim. Nasıl da buz kesmişti koca salon ve nasıl da küçücük kalmıştı heybetli üniformalarının içindeki haşmetli Trujilo.

Maria Argentina Minerva: Evet orası öyle ama, olan benim diplomama oldu. Beyimiz aklı sıra avukatlık ruhsatı almama mani olarak beni cezalandırdı. Ya zavallı babam, bu olaydan sonra apar topar hapse atıldı ve ta ölünceye kadar da içeride tutuldu. Evlerimiz, arsalarımız her şeye el koymadı mı bu lanet herif.  Düşündükçe çıldırıyorum.

Patria Mercedes Mirabal: Yapma Minerva, al şu suyu iç ve sakin ol biraz.

Maria Argentina Minerva: Neyse bırakalım şimdi bunları.  “Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı; kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü…”

Antonia Maria Teresa: Haklısın Minerva “Belki bize en yakın şey ölüm. Ancak bu beni korkutmuyor. Haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz.”

Patria Mercedes Mirabal: Heyy kesin artık, ölmesi gereken birileri varsa onların biz olmadığı çok açık. Biz davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz ve göreceksiniz, diktatörün sonunu er ya da geç getireceğiz

Maria Argentina Minerva: Haklısın Patria. Hadi artık yatalım, yarın kocalarımızı göreceğiz, bu düşünce şimdiden içimi ısıtıyor benim.

 Kardeşlerin en küçüğü Maria Argentina Minerva, içlerinde en politik olanı. Zaten diğer kardeşlerini de etkileyerek kurdukları 14 Haziran örgütüne dahil olmalarını sağlayan da o. Minerva oldukça güzel, zeki ve bir o kadar da etkileyici bir kadın. Bir davette Trujilo ile dans ediyorlar, Trujilo Minerva’yı taciz ediyor. Minerva da koca salonun içinde haşmetli üniformalarının içindeki Trujilo’ya basıyor tokadı. O üniformaların içinde ve kalabalık salonun ortasında bir hamamböceğine dönüşen Trujilo, çok geçmeden aslına rücu ederek ertesi gün Mimerva’yı, anne ve babasını hapse attırıyor. Yetmiyor, hukuk öğrencisi olan Minerva’nın avukatlık ruhsatı almasını engelliyor.

Şimdi günümüze geldiğimizde ne oluyor peki? Bugün bunları yapmak için bir diktatör kadar güçlü olmaya da gerek yok. Kendisi ile birlikte olma teklifini kabul etmeyen kadınları birbirinden yaratıcı taktiklerle kah bıçakla, kah satırla, kah asitle, makasla delik deşik ederek katlediyor partnerleri. Bunca kadın katliamının, kadın şiddetinin olduğu tüm dünya ülkelerinin iktidarları ise göz yumuyorlar tüm bu olup bitenlere. Misal kendi ülkemize bakalım; kalkıp Pandemi’de kadın ölümlerinde azalış var diye aklımızla alay ediyorlar. Neden peki, neden?  Tıpkı Minerva Kardeşler’in öldürülmelerinde olduğu gibi aslında hiçbir farkı yok, bu bir zihniyet meselesi. Taa bin yıllar öncesine uzanan mantalitenin uzantısı. İktidarını paylaşmak istemeyen erkekler toplumunun inşa ettiği eril sistemin eril düşünceleri. 

Kabul edelim ki, şiddet bir iktidar meselesidir.

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Çölde Vaha Misali Bir Etkinlik
    ''Bir yer düşünün; cep telefonu, bilgisayar, cüzdan gibi eşyaların çadırların önündeki masalara bırakıldığı, masanızdaki bir tava menemene gelen geçenlerin ekmek bandırıp yollarına devam ettikleri, bir yer düşünün herkesin tanısın tanımasın…
  2. Afetler Ayrımcılık Yapmaz, İnsanlar Yapar
    Depremlerde, cinsiyetlerinin savunmasızlığından ötürü kadınların karşılaşabileceği sorunlar çok daha fazladır ve unutmayalım ki bu deprem, küresel cinsiyet eşitsizliği sıralamasında 156 ülke arasında 133. sırada yer alan Türkiye’de gerçekleşti. Afetler ayrımcılık…
  3. Afgan kadınlar köleyken biz özgür olabilir miyiz?
    “15 Ağustos 2021 sonrasında her şey gözlerimin önünde oldu: 20 yıldır uğruna çalıştığımız bir demokrasi 24 saat içinde yerle bir oldu. Açıklığa kavuşturmak istediğim bir nokta var: Afganistanlı kadınların başına gelenler her…
  4. Suçlu bulundu : İç Barışı Tehdit Eden Kadınlar!
    “Ey insanlık dinle ve anla. On ikiye beş kaldı, aç gözünü tetikte ol, hırsız çaldı zamanı. Gel Pazar günü saat üçte, öğren de kurtar canını.” Michael Ende’nin, dinlemeyi bilen küçük…
  5. Kafeslere sığmayan bedenler
    Dürüst olalım, bir gün zayıflarım diye sakladığın o elbisenin içine on yıldır giremiyorsan, ne olur biraz gerçekçi ol ve içine girebileceğin başka bir elbise al da, ruhun da, gardırobunda ferahlasın.…
  6. Savaş, Hafıza ve Toplumsal Cinsiyet
    Dün Sırbistan, Japonya, bugün Rusya ya da yarın herhangi başka bir yer. Ülkeler değişir ama asla değişmeyense eril zihniyetin savaş meydanlarındaki tezahürüdür. Bir bakmışsınız bugün kurban gibi görünen bir ulus,…
  7. Eril Aktörlerin Yitik Kurbanları
    Kadınları namus, ahlak ve sadakat kemerleriyle eve bağlayan Nazilerin erkeklerinin lugatlarında sadakat, sadece birer propaganda aracıymış tabi ki. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin liderlerinden Heinrich Himmler’in sekreteri Hedwig Potthast ile…
  8. Dünya emekçi kadınlar gününde elleri düşünmek
    Hey sen, oradaki… Ne yapıyorsun ellerinle? Tıkış pıkış bindirildikleri arabada Corona önlemlerine uyulmayıp, maske takılmamasına itiraz ettiği ve bu olayı görüntülemeye çalıştığı için gözünün kör olmasına neden olduğun 60 yasındaki…
  9. Metaverse dünyasında kadınlar ve taciz.
    Gece dışarı çıkma, kalabalıklara karışma, onu bunu giyme derken şimdi de sanal âlemde kimliğini gizle. Peki, ama neden? Kadınlar bin yıllardan beri kendilerine reva görülen sessizlik ve toplumun dışında tutulmayla…
  10. Sen Ne Çektin Be Havva
    Sen ne çektin be Havva… Canın çekti bir elma yedin. Sonra Âdem’e de ikram ettin. Âdem de hayır demeyip yedi. Üstüne kovuldun cennetten ama ikramiye sana kaldı, o gün bir…
  11. Başarılı kadınların enselerinde vızıldayan erkekler
    Tamer Karadağlı Türkiyeli izleyiciler tarafından kültürel kodlarımızın bir tezahürü olan taş fırın erkeği tiplemesi ile akıllarda kalmış bir sanatçıdır.  Yaşanan böylesi bir olayda,  taş fırın erkek kimliğinden soyunup sanatçı kimliğine…
  12. Özgürlüğe Pedallayın Kadınlar!
    Sufrajetlerin önemli ismi Susan Anthony: “Bisikleti yönetmeyi başaran bir kadın, hayatı da yönetmeyi başaracaktır” sözü ile kadınların bisiklet mücadelelerine verdiği destek ile güç katmış ve  “Dünyadaki kadınların eşit haklara ulaşması…
  13. Kadın Katillerini Yetiştiren Kim?
    Her gün en az 3 kadının öldürüldüğü, kadın katillerinin korunduğu, kadınların yaşam haklarını savunmak için kuş misali çırpındıkları bir ülkede yukarıdaki sözleri söyleyenin bir kadın olmamasını çok isterdim ama gene…
  14. Kadınların Sahnesi Yeni Başlıyor
    Son zamanlarda tüm dünya kadınlarını da içine alarak belki, ama en çok da kendi ülkemin kadınlarını düşününce görüyorum ki, hep kanlı oyunların başrolünü oynamak biz kadınlara düşüyor. Ve maalesef ki,…
  15. Makbul Analık Sorgusu
    Makbul Analık Sorgusu
    9 Şubat 2021
    Aile yapısının sağlamlığının göstergesi, AKP hükümetinin 2012-2019 yılları arasında %1400 artış göstermiş olan kadın cinayetleri midir? Evlenme oranları azalırken, boşanma sayılarının her geçen gün hızla artış göstermesi midir? Yoksa, aile…
  16. Bir Sonra Katledilecek Kadın Ya Sen İsen?
    Evet, bir sonrakinin sen olma olasılığı çok yüksek, senin olası katilinin de bir kravat, iki pişmanlıkla davasının en kısa sürede kapanması da çok olası. Velev ki, katledilen sen olmasan dahi,…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…