Sanatçının, 1998 yılında yasa dışı kürtaj olan kadınları resmeden pastel eserleri, Portekiz’de ilgi odağı olmuştur ve oluşan kamuoyu baskısıyla, 2007 yılında ikinci bir referandum kampanyası düzenlenir ve kürtaj yasal hale gelir.
Kadınlar tarih boyunca ötekileştirilerek erkeğinin arkasında, evinin hizmetkarı olarak konumlandırılırken, 1935 Portekiz doğumlu İngiliz ressam Rego, kuralları yıkıp sanat eserlerini üreterek, kutsal olarak görülen erkek egemenliğine darbe vuruyor. Bireyselliğin kontrol ve tüketim biçimlerini ele alan sanatçı, güçlü desen bilgisi, plastik yönü kuvvetli sanat yapıtları ile toplumu yönlendiren kadın rolünü oldukça iyi yansıtıyor. Geçmiş ile bugün arasında kendine ait köhne dünyanın bir parçası olmayıp, keskin bir dil ile eserlerini üretirken, adeta izleyiciyi sorgulatıp, kadınlara karşı adalet ve şiddet konularında erken yaşta bir politik bilinç ve farkındalık geliştiriyor.
Kadınların cinsiyet ayrımcılığına uğrayıp, eşitsizliklerle karşı karşıya kalmaları, erkeklerden daha düşük statüde görülmeleri, coşkuları, endişeleri, imtihanları her zaman Rego’nun odaklandığı konular olmuştur. Feminist harekete olan ilgisinde genç kızlığında okuduğu cinsiyetçi kitaplar etkili olurken, eserleri ile kadınlar için getirmek istediği adaletin sembolü haline gelir.
Portekiz’de kürtajın yasallaşmasıyla ilgili bir referandumun başarısızlığından sonra, bir dizi pastel seri üretim yaparak, kürtaja başvuran kadınların yaşadığı kaygı ve acıyı resmeder. “Her şeyin ötesinde kadınları ikinci, hatta üçüncü plana atarak ayrımcılık yapmak son derece yanlıştır” der. Hak çatışmalarında nasıl bir yol izlenir, kürtaj tartışması, hayat hakkı, kadının kendi bedeni üzerinde tasarruf hakkına sahip olması gerekliliği ile ilgili eserleri seri halde üretir.
Sanatçının, 1998 yılında yasa dışı kürtaj olan kadınları resmeden pastel eserleri, Portekiz’de ilgi odağı olmuştur ve oluşan kamuoyu baskısıyla, 2007 yılında ikinci bir referandum kampanyası düzenlenir ve kürtaj yasal hale gelir.
Bütün insanların erdem ve haklar bakımından eşit doğduğunu, fakat bu eşitliğin çoğunlukla adalet ile sağlanamadığını anlatan, tecavüz, aile içi şiddet ve doğumla gelen ölümler gibi kadınların durumlarını ele alan eserleri tüm dünyada ses getirir. Sanatçı tüm eserlerinde, empati duygusunu diri tutarak, kadınları kuşatmış olan acı, sıkışmışlık ve endişe duygularını kendi süzgecinden geçirerek tuvaline aktarmıştır. Yazar Fiona Bradley sanatçının bu eserlerini “adaletsizliğe karşı intikam görüntüleri” olarak adlandırır. “Rego’nun kadınları Modigliani’nin kadınları gibi tasvir edilen uzun boyunlu güzellikleri ile ilgi çeken kadınlar ya da Degas’ın balerinleri estetikliğinden uzak kadınlar değillerdir.” Rego’nun kadınları, hayatın tamamen içinden, bazısı acı içinde kıvranan, bazıları ise seçkin bir ortamda tasvir edilen kadınlardır.
Sanatçının hayalperest dünyasındaki canlı renk kullanımı şiddetin, yok olmanın yeniden doğuşu ile örtüşürken, simgecilik ile adeta kaldırımdan kopardığı taşlarla kadınların hayata tutuşlarını vurgular. Rego’nun birçok eserinde, çocuk, ergen, genç kadın figürlerinin sarsıcı etkisi ile animasyona benzeyen insan ve hayvan karakterleri, mutlu başlayıp, kötü sonla biten hikayelerle tasvir edilirken, eserlerindeki büyülü kompozisyonlarda kesik parmaklar, asılmış kuyruklar travmaya ve tahmin etmediğiniz acı sona da ayna tutar. Sanatçının imgeleri adeta göz kamaştıran bir çatışma ile sizi rahatsızlık veren yerlere götürür. Birbirine dokunduğunda dürtü, adeta korkularımızın bulunduğu yapbozun parçalarıdır. Sanatçı bu parçaları birleştirirken bizi empati yolculuğuna çıkartır.
Yaşamı boyunca başkaldırma, toplumsal cinsiyet, iktidar konularını eserlerinde ön plana çıkarmıştır.
Ömrünün uzun bir bölümünü Londra’da geçiren sanatçı, 8 Haziran 2022 tarihinde hayatını kaybetti. Ölümü üzerine Portekiz hükümeti ülke genelinde ulusal yas ilan etti.
Günümüzde tüm dünya toplumlarında cinsiyet ayrımcılığı konusundaki duyarlılığın, Rego gibi sanatçılar sayesinde kadın hareketini etkilemeye, değiştirip dönüştürmeye devam etmesi dileklerimle.
Yazarın Dİğer Yazıları
Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği
26 Aralık 2022Bread and Pupet ile Röportaj
4 Ekim 2022Sanatçı Armağan Ulusoy'la söyleşi
29 Eylül 2022Ressam Selin Çelikdelen'le röportaj
4 Temmuz 2022Ressam Ataman Oğuz'la Röportaj: 'Resim Sanatında Deli Tipolojisi'
26 Mart 2022Savaşa sanatla direnen bir kadın: Kathe Kollwitz
3 Mart 2022Delilik ve Sanatın Rengi
15 Şubat 2022Ressam Alpay Aksayar ile Röportaj
14 Temmuz 2021Resim Sanatının Usta İsmi Mehmet Güleryüz
11 Nisan 2021Tabuları Yıkan Kadın Ressam; Mihri Müşfik
2 Nisan 2021Karanlığın Ustası; Michelangelo Merisi Da Caravaggio
20 Şubat 2021Resim Sanatının Filozofu Rembrandt
1 Şubat 2021Rönesans'ın Dehası: Leonardo Da Vinci
23 Ocak 2021Yağlıboyanın mucidi ressam: Jan Van Eyck
7 Aralık 2020