Türkiye edebiyatının önemli isimlerinden Adalet Ağaoğlu, 90 yaşında yaşamını yitirdi. Ağaoğlu bir süredir yoğun bakımda tedavi görüyordu.
Bir süredir yoğun bakımda tedavi gören Adalet Ağaoğlu, 91 yaşında hayata gözlerini yumdu. Boğaziçi Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, “Edebiyatımızın büyük ismi, Boğaziçi Üniversitesi Fahri Doktora sahibi değerli yazar Adalet Ağaoğlu’nu kaybettik. Eserleriyle her zaman yaşayacak” denildi. Yazarın kitaplarının yayınlandığı Everest yayınlarından da bir açıklama geldi. Sosyal medya hesabından yapılan açıkalamad" Değerli yazarımız Adalet Ağaoğlu'nu kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Adalet Ağaoğlu'na Allah'tan rahmet, yakınları, sevenleri ve okurlarına başsağlığı diliyoruz" denildi.
HDP milletvekili Garo Paylan yayınladığı twitte 'Yazarlığına hayran olduğum Adalet Ağaoğlu’nu kaybettik. Adalet Abla, insan hakları ve özgürlükler mücadelemizde, sağlık sorunlarına rağmen hep yanımızda oldu. Ruhu şad olsun.''dedi.
Adelet Ağaoğlu, 13 Ekim 1929 yılında Ankara Nallıhanda dünyaya geldi. Dört çocuklu tüccar bir ailenin tek kız çocuğu olarak yaşamını sürdürdü. İlköğrenimini dünyaya geldiği Ankara Nallıhanda, ortaöğrenimini 1938 yılında yerleştikleri Ankarada Ankara Kız Lisesin’de tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden 1950 yılında mezun oldu. Adalet Ağaoğlu 1954 yılında Halim Ağaoğlu ile hayatını birleştirdi.
Şiirlere ve edebiyata olan ilgisi lise çağlarında başlayan Adalet Ağaoğlunun ilk görevi 1946 yılında Ulus gazetesinde tiyatro eleştirileri yazarlığı yaparak başladı. 1948 ile 1950 yılları arasında Kaynak Dergisinde şiirleri yayımlandı. 1951 yılında TRT’de göreve başladı. Ankara Radyosunda Aşk Şarkısı adlı oyunu yazarak radyoda yayınlanmasını sağladı.
Radyodaki görevini sürdürürken, Ankarada bir ilki gerçekleştirerek ilk özel tiyatroyu Meydan Sahnesini dört arkadaşı ile birlikte kurdu. Meydan Sahne Dergisini çıkararak başarılarına ve Türkiye edebiyatını yenilikler katmaya devam etti.
Sevim Uzungören ile birlikte “Bir Piyes Yazalım” adlı tiyatro oyununu yazarak 1953 yılında Ankara'da sahneledi. 1954 yılında mühendis Halim Ağaoğlu ile evlenen sanatçı, ilk romanını yazana kadar oyun yazarlığını sürdürdü. Üst üste yazdığı oyunlarla altmışlı ve yetmişli yılların önde gelen oyun yazarlarından oldu. TRT’nin özerkliğine el konulması gerekçesiyle TRT Radyo Dairesi Başkanlığı’ndan 1970’te istifa eden sanatçı o tarihten bu yana yazarlıktan başka bir işle uğraşmadı. İlk romanı Ölmeye Yatmak, 1973'te yayımlandı. Tiyatro oyunu yazarlığından, roman yazarlığına geçişi 1973 yılında yayımlanan ilk romanı olan Ölmeye Yatmak ile oldu.
Ağaoğlu, geçtiğimiz yıl yaptığı bir açıklamada “Bu kadar uzun yaşamayı hiç istemezdim, kendimden sıkıldım” ifadelerini kullanmıştı.
ROMANI SORUŞTURMAYA KONU OLDU
İlk romanından itibaren tüm eserleri yoğun tartışmalara konu oldu. Ölmeye Yatmak, daha sonra yazdığı Bir Düğün Gecesi (1979) ve Hayır (1989) adlı romanlarla bir üçleme oluşturdu ve birçok ödül kazandı. Bir Düğün Gecesi ve Hayır romanları yayınlanır yayınlanmaz, ikinci romanı olan Fikrimin İnce Gülü, dördüncü basımında toplatıldı. “Fikrimin İnce Gülü” romanı'le, “askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif (küçük düşürmek)” suçlamasıyla hakkında 1981 yılında dava açılan Ağaoğlu, iki yıl süren davanın ardından aklandı. Düğün Gecesi” ise soruşturma aşamasında kaldı. 1996’da ciddi bir trafik kazası geçiren ve iki yıl hastande yatan Adalet Ağaoğlu için Türk edebiyatının usta şairi Can Yücel “Sen Türkiye’nin en güzel kazasısın” demişti.
‘YAZMAK SU İÇER GİBİ İÇİMDEN GELİYOR HEP’
Türk edebiyatının fikrinin ince gülü olarak da anılan Adalet Ağaoğlu, yazma tutkusu ile ilgili ise şöyle demişti: “Yazarak öğrendiğim kadar hiçbir yerden öğrenmedim. Şimdi öyle bir şey ki yazmak, sigara tiryakiliğinden daha büyük bir tiryakilik. Sahiden. Ben elimden düşürmediğim sigarayı kolayca bıraktım, hiç de aramadım. Fakat yazmayı bırakamadım, tiryakilik o dereceydi. Şimdi yaklaşık son iki yıldır evden dışarı çıkamıyorum, yine de yazmadan duramıyorum. Yazmak, su içer gibi içimden geliyor hep.”
REFERANDUM ÖZELEŞTİRİSİ
Siyasi tartışmaların da içinde olan Ağaoğlu, 12 Eylül 2010’daki Referandum’da “Yetmez ama evet” diyenlerden birisiydi. Daha sonra referandumda evet oyu verdiği için pişmanlık yaşadığını belirten Ağaoğlu, “12 Eylül referandumunda ne kadar umutlandık. Oradaki umut kırıklığı beni çok etkiledi. Bu benim belki de son enayiliğimdi” itirafında bulunmuştu. Bu özeleştirisi, aynı tutumu göstermeyen dİğer yazar ve siyasilerden farklı olarak dikkat çekti.
ESERLERİ VE ÖDÜLLERİ
Kendine özgü diliyle Türk edebiyatında fark yaratan yazar, roman, öykü, deneme, anı, tiyatro, günlük, mektup ve antoloji türlerinde eserler verdi.
Romanları
- Ölmeye Yatmak (1973)
- Fikrimin İnce Gülü (1976)
- Bir Düğün Gecesi (1979)
- Yazsonu (1980)
- Üç Beş Kişi (1984)
- Hayır (1987)
- Ruh Üşümesi (1991)
- Romantik Bir Viyana Yazı (1993)
- Dert Dinleme Uzmanı (2014)
Öyküleri
- Yüksek Gerilim (1974)
- Sessizliğin İlk Sesi (1978)
- Hadi Gidelim (1982)
- Hayatı Savunma Biçimleri (1997)
Tiyatro
- Evcilik Oyunu (1964)
- Çatıdaki Çatlak (1965)
- Tombala (1967)
- Sınırlarda (1970)
- Üç Oyun: Bir Kahramanın Ölümü, Çıkış, Kozalar (1973)
- Kendini Yazan Şarkı (1976)
- Çok Uzak-Fazla Yakın (1991)
- Duvar Öyküsü (1992)
- Fikrimin İnce Gülü (1996)
- Çağımızın Tellalı (2011)
Anı
- Göç Temizliği (1985)
- Gece Hayatım (Rüya Anlatısı, 1991)
Deneme
- Güner Sümer Toplu Eserleri (1983)
- Adalet Ağaoğlu Seçmeler (1993)
- Karşılaşmalar (1993)
- Geçerken (1996)
- Başka Karşılaşmalar (1996)
- Öyle Kargaşada Böyle Karşılaşmalar (2002)
- Yeni Karşılaşmalar (2011)
Ödülleri
- 1974 Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü Üç Oyun'la
- 1975 Sait Faik Hikaye Armağanı Yüksek Gerilim'le
- 1979 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü Bir Düğün Gecesi ile
- 1980 Orhan Kemal Roman Armağanı Bir Düğün Gecesi ile
- 1980 Madaralı Roman Ödülü Çok Uzak-Fazla Yakın'la
- 1992 Türkiye İş Bankası Edebiyat Büyük Ödülü (Tiyatro)
- 1995 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat (Edebiyat) Büyük Ödülü
- 1997 Aydın Doğan Vakfı Roman Ödülü Romantik Bir Viyana Yazı ile
- 2018 Erdal Öz Edebiyat Ödülü