BU OYUN''Yapmak istedikleri şey insanları korkutmak ve daha az korkanları daha çok korkanlara ıslah ettirmek. Bunu, Cumhurbaşkanı'nın da özenmiş olduğu Hitler Almanya'sında görmüştük, Yahudiler'i Yahudiler'e öldürtmüşlerdi, sonra kalan Yahudiler'i Almanlar'a öldürtmüşlerdi. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Hem Türkiye'nin genelinde hem de akademide...''
Barış istedikleri iзin Cumhurbaşkanı ve YÖK'ьn hedef aldığı akademisyenler yanıt verdi.
"Barış İçin Akademisyenler" ismiyle birleşen 1128 akademisyenin imzasıyla yayınlanan "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı açıklama, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından hakaret ve tehdit dolu bir konuşmayla hedef alındı. Erdoğan, sokağa çıkma yasakları ve katliamlara karşı barış çağrısı yapan aydınlara "müstemleke aydını" ve "aydın müsveddeleri" gibi ifadelerle nefret kustu.
Erdoğan'ın sözlerini emir kabul eden YÖK de jet hızıyla açıklama yaptı ve bildirinin "teröre destek verdiğini" öne sürerek "gereği yapılacak" dedi.
Metnin imzacılarından üç profesör, İleri Haber aracılığıyla, Erdoğan'a ve YÖK'e yanıt verdi:
MÜSTEMLEKE AYDINI DEVLETİN RESMİ AYDINIDIR
PROF. DR. İZGE GÜNAL: Aydın olmanın temel sorumluluğu öncelikle devlete karşı tavır alabilmektir. Kastettiğim, illa devlete karşı tavır almak değil ama madem en büyük güç devlet, ona karşı tavır alamayan bir aydın zaten aydın değildir.
Bu açıdan, müstemleke aydını denilen kişi ancak büyük güç karşısında o büyük gücün istediği sözleri söyleyen kişi olabilir. Müstemleke aydını aslında devletin resmi aydınıdır.
Eğer bir ülkede bir sorun varsa, burada çocuk oyunu gibi, kim önce başlattı, sen suçlusun, o daha az suçlu, bu daha çok suçlu gibi bir tartışma olmaz. Eğer bu ülkede bir devlet varsa, o devlet barış da getirmek zorundadır, bombaları da engellemek zorundadır, diğer sorunları da çözmek zorundadır.
Yapılan çağrı yerini bulmuştur, verilen tepki de bunu gösteriyor.
GERİ ÇEKİLMEYİZ
PROF. DR. CEM TERZİ: Barış talep etmenin suç sayıldığı korkunç günlerden geçiyoruz. Bunu aşmanın başka bir yolu yok, ses çıkarmak zorundayız. Çok üzücü tabii böyle bir tepkiyle karşılık verilmesi.
Hiçbir kimsenin geri çekilmeyeceğini hatta, bu tepki karşısında imzacı sayısının artacağını düşünüyorum.
Barıştan başka çaremiz yok, ölümleri engellemek zorundayız. Bu ülkenin bilim insanlarının böyle bir öncelik taşıması bir toplumsal sorumluluk. Hem geleceğimiz için hem öğrencilerimiz için hem bu ülke için bu toplumsal sorumluluğu almaktan hiç kimse kaçınmaz.
BUNU HİTLER ALMANYA'SINDA DA GÖRMÜŞTÜK
PROF. DR. ONUR HAMZAOĞLU: Yapmak istedikleri şey insanları korkutmak ve daha az korkanları daha çok korkanlara ıslah ettirmek. Bunu, Cumhurbaşkanı'nın da özenmiş olduğu Hitler Almanya'sında görmüştük, Yahudiler'i Yahudiler'e öldürtmüşlerdi, sonra kalan Yahudiler'i Almanlar'a öldürtmüşlerdi. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Hem Türkiye'nin genelinde hem de akademide...
Simgenin ampül olması aydınlık getirmiyor hiçbir yere. Okumakla ve düşünmekle oluyor o işler. Tartışmak isteyen varsa çıkalım televizyona tartışalım. Ama son 10-15 yıldır hükümetin hiçbir yetkilisi bir muhalefet unsuru ile kamuoyunda karşı karşıya gelemiyor.
Emre Deveci - İleri Haber