Halkçı Hayal Kırıklığı

Rahmi Yıldırım

28 Temmuz 2023
Halkçı Hayal Kırıklığı

''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”, “şerefsiz”, “onursuz”, “hain” diyen bile var…''

Ayağın kayıp düşmeyegör ya da düşenin dostu olmazmış. Gelen vurur giden vurur.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mayıs 2023 seçimi sonrasında düştüğü durum o hesap. CHP Genel Başkanı olarak 13 yılda çok seçim kaybetti ama hiçbirinde Mayıs 2023 seçimi sonrasındaki duruma düşmedi. “Ekmek için Ekmeleddin”, “Gel Bakalım Muharrem” fiyaskolarında bile parti içi iktidarına ciddi itirazla karşılaşmadı.

Mayıs 2023 seçimleri sonrasında içine düştüğü durum öncekilerden çok çok farklı. En başta onca yıldır etrafında bulundurduğu ekibi tarafından terk edildi. Zoomgate videosuyla anlaşıldı ki, kurultaylarda “çekirdek kadro” diye parti yönetimine ve TBMM’ye milletvekili seçtirdiği sırtlanlar çetesi, yenilgiden hemen sonra Kılıçdaroğlu’nun başını koparmaya çalışmaktadırlar...

Dost bildikleri tarafından çelmelenmek... Kemal Kılıçdaroğlu kim bilir ne acı bir hayal kırıklığı yaşamaktadır.

***

CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”, “şerefsiz”, “onursuz”, “hain” diyen bile var…

Tersi olsaydı, seçimi Kılıçdaroğlu kazansaydı yani, aynı sırtlanlar çetesi ve yazarlar hiç kuşkusuz Bay Kemal’i kahraman ilan eder, heykelinin dikilmesi için kampanya açarlardı.

Burjuva siyasetinde ve medyasında bu işler hep böyle oluyor. Başarının sahip çıkanı, anası babası çoktur ama başarısızlık cami avlusuna bırakılan piç gibidir. Onca yılın hayat ve siyaset deneyimine sahip Kılıçdaroğlu siyasetin bu çirkinliğini bilmiyor olamaz sanırım.

Kılıçdaroğlu’na edilen hakaretler o raddeye vardı ki, iktidar yozdaşı medyanın yazarları bile hakaretleri kınamaya başladılar. Kılıçdaroğlu da belediye başkanları toplantısında, “Köşe yazarları üzerinden parti içi meseleler tartışılıyor. Ben kimin, nereden, ne kadar maaş aldığını biliyorum” demiş. Doğru ise, gerçekten vahim; iktidar şakşakçısı yozdaş medyanın laciverti gibi gayrimeşru bir ilişkinin işaretidir. Burjuva muhalefetin yozdaş medyası diyelim.

***

Naçizane ben, müstahak olmasa da, Kılıçdaroğlu’nun bu akıbeti (Mayıs 2023 seçiminin ardından günah keçisi niyetine kurban edilmeyi) hak ettiği kanısındayım. Şöyle anlatayım:

Deniz Baykal’ın alaturka kaset operasyonuyla sahne dışına itilip yerine Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı seçildiği kurultayın hemen ardından “Halkçı hayal kırıklığı” başlığıyla yazmıştım (31 Mayıs 2010). Özetle şu hususları vurgulamıştım.

Kamuoyunda sol parti bilinse de CHP “sol”, “sosyal demokrat” değerlerin partisi değildir. Orta sınıf partisi olarak CHP’nin 1960’larda 70’lerde iğreti olarak edindiği sol değerler Baykal döneminde tamamen törpülendi, parti değişime ve örgütsel demokrasiye kapalı statüko kalesi haline geldi. Baykal’ın miskin tembel ruhani liderliği CHP’yi örgüt içi demokrasiden yoksun bıraktığı gibi, kendisine oy veren sol kitleyi de iktidarsızlığa mahkûm etti. Baykal’ın yerine Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle sol kitle için toparlanma ve iktidar umudu tomurcuklandı. Rahşan Ecevit bile 30 yıl önce terk ettiği partiye döndü, Bülent Ecevit’i de getirdiğini söyledi. Ancak, Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşması ve parti yönetimi için çıkardığı liste gösteriyor ki, CHP’nin yönetiminde zihniyetinde, sol tabanın beklentisini karşılayacak bir değişim olmayacak. Baykal’ın gitmesi dışında değişiklik yok, CHP hamamında sadece tellaklar değişti. Kılıçdaroğlu da popülist halkçılık dışında en az Baykal kadar statükocudur; Kürt, Alevi, azınlıklar, Ergenekon sorunlarında Baykal’ın milim solunda değildir. Kurultay konuşması sıradan, eklektik, popülist ve biraz da demagoji yüklü olduğu gibi parti yönetimi için hazırladığı liste ahbap çavuş topluluğudur. Parti yönetimine seçtirdiği kimileri değil sosyal demokrat, adam bile değildir.

Parti içi demokrasiyi, o demokrasiyi bizzat katleden kişinin önderliğiyle,

Kürt sorununa ilişkin politikayı, devşirme gazetecinin telkinleriyle,

Emek politikasını, yönettiği sendikayı sağcılara teslim eden sendika ağasının yaklaşımlarıyla,

Yargı sorunlarını Ergenekon avukatının kafasıyla,

Medya politikalarını orduyu demokrasinin deniz feneri olarak gören akademisyenin vizyonuyla,

Anayasal sorunları DP liderliğine yakıştırılan hukukçunun zihniyetiyle belirleyecekse,

Partinin solcu tabanı, Ecevit’ten sonra bir kez daha hayal kırıklığına uğrayacak demektir.

* * *

Ben demiştim” bilgiçliği sayılırsa sayılsın, Kılıçdaroğlu’nun CHP liderliği aynen yazdığım gibi oldu. Partinin solcu tabanı Ecevit’ten sonra bu kez Kılıçdaroğlu tarafından defalarca hayal kırıklığına uğratıldı. Kaç seçime girdi çıktı saymadım, Kılıçdaroğlu, 2019 belediye seçimi dışında hepsinde yenildi. Oysa kişilik karakter olarak yenilgiye müstahak bir siyasetçi değil Bay Kemal.

Son seçimde adaylığına itiraz eden İYİ Parti’li Cihan Paçacı’nın bile kabul ettiği üzere “Sokakta Kemal Bey’e itiraz görüyoruz, 'dürüst değil mi?' diye soruyoruz, 'dürüst' diyorlar. 'Devlet tecrübesi yok mu?' diyoruz 'var' diyorlar. 'E o zaman?' 'Ama olmaz…' Sokaktaki bu itirazı İYİ Parti olarak görmezden gelemeyiz."

Yani, en kaba sağcı siyasetçilerin bile kabul ettikleri üzere, temiz, dürüst, lekesiz, çelebi mizaçlı bir insan Kemal Kılıçdaroğlu. Mayıs 2023 seçimlerinde (bence) çok iyi çaba gösterdi, toplumun her kesiminden oy alabilecek bir profil oluşturdu. Ama otokrasinin kanunlarına yenik düştü, kazanamadı. Belki de aslında kazandı. Seçmen listeleri ve seçim kurulları ne kadar düzgün? Ne kadar hayalet ve ithal seçmen var? Bilinmiyor. CHP örgütü ve Millet İttifakı üyesi öteki parti örgütleri ne kadar çalıştılar, bilinmiyor? Buna karşın otokrasiye karşı yüzde 48 oy. Asla küçümsenmemeli ama kazanamadı işte.

Yazık oldu Bay Kemal’e. Müstahak değildi böyle bir yenilgiye. Kabul eder mi bilemem, kendi elleriyle hazırladı bu yenilgiyi. CHP genel başkanı olarak 13 yıl boyunca partiyi sola taşımak yerine, Deniz Baykal’ın bile cesaret edemediği kadar sağa taşıdı, etrafına hep sağcıları, sosyal demokrasi tüccarı sırtlanları topladı. Partinin söylemini modern laik hukuk terimleri yerine helalleşme ve kul hakkı gibi şeriat terimlerine dayandırdı, CHP’nin kurucu ilkelerini silikleştirdi. Şimdi “güvenli bir liman” diyor; ama rotası yine sağa. Bunca yıldır genel başkan ama örgüt içi demokrasiyi ve yönetime katılımı sağlayacak tüzük değişikliğini gerçekleştirememiş... Aklıma bir tek, Alevi Bektaşi Kızılbaş tarihinde Sersem Ali Çelebi geliyor. Oysa ülke yeterince sağduyulu, eksik olan solduyu! Sersem Ali Çelebi’lerden çekilen yetsin gayri. Kılıçdaroğlu suçlanacaksa, Mayıs 2023 seçimlerini yitirdiği için değil, CHP’yi hep sağa hep sağa çektiği için suçlanmalı.

Bu yazının son sözü yerine,

CHP Tayyip’in laciverti imamın oğlu ile değişecekse hiç değişmesin daha iyi!

Bu arada, sosyalist bir yurttaş olarak, burjuva muhalefet partisinin iç iktidar sorunları beni niye bu kadar ilgilendiriyor ki?

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  2. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  3. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  4. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  5. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  6. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  7. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  8. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  9. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  10. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…
  11. Mültecilere Timsah Gözyaşları
    ''Sığınmacı, düzensiz göçmen, mülteci. Ne denirse densin. Asgari dört beş milyon (genel nüfusa oranla yüzde 5) sığınmacının varlığı bile son derece trajiktir. İçlerinde elbette emperyalist zorbaların bölgesel işbirlikçisi zavallılar da…
  12. Engin Ardıç: Küfürbaz Irkçı Cinsiyetçi Faşist
    ''Okul yıllarındaki lakabı “hayvan” imiş. Daha o zamanlarda ileride nasıl bir kötülük küstahlık abidesi olacağını belli etmiş yani. Türkler, Kürtler, solcular, kadınlar, emekçiler, ezilenler, yoksullar, Aleviler, dindarlar... İnsana dair herkesten…
  13. Her Devrin Adamı Mehmet Barlas Gebermiş
    Nazar boncuklu gazetenin yazarlarına nazar değdi galiba. Son altı ayda üç yazarını birden yitirdi. Sırasıyla Hıncal Uluç, Engin Ardıç ve Mehmet Barlas geberdiler. Hemen belirteyim, geberdiler demek saygısızlık ya da…
  14. Cehennemin Kapısı
    Cehennemin Kapısı
    6 Haziran 2023
    Brezilya’da Ekim 2022 seçiminde muhalefetin sloganıydı; Türkiye’de Mayıs 2023 seçiminin de unutulmayacak sloganları arasındaydı: “Cehennemin kapısını kapatma zamanıdır!” CB adaylarından S. Oğan kampanyasını bu sloganla başlatmıştı. Son turda S. Oğan…
  15. Kahrolsun İnsan Hakları
    Cumartesi Anneleri, her cumartesi günü İstanbul Galatasaray Meydanı’nda toplanarak, gözaltında işkencelere ve siyasi cinayetlere kurban giden yakınlarını arayanlardan oluşan bir topluluk. Esin kaynağı, Arjantin’de faşist cuntanın yok ettiği çocuklarını bulmak için…
  16. Ecevit yaşasa AKP'ye oy verir miydi?
    Necmettin Erbakan Atatürk ve laiklik karşıtlığı söz konusu edildiğinde “Atatürk yaşasaydı Milli Görüşçü olurdu” diyerek üste çıkmaya çalışırdı. Bugün de DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, “Bülent Ecevit, Deniz Gezmiş yaşasalar, Cumhur…
  17. Otokrasi ya da demokrasi referandumu
    Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine sayılı günler kaldı. Seçimin sonucuna göre ya mevcut otokratik rejim dizginsiz kalacak (ki, geri dönüşü olmayan yolda son durak siyasal İslam’ın cehennemi teokrasidir) ya da olabilirse…
  18. Yeşil SOl Parti'nin konuğu Cengiz Çandar
    ''Dönek, dostlarını tuzağa düşürmeye açık kişilik zafiyetleri, köksüzlük ve aidiyet eksikliğiyle kıvranır durur. Her zaman en güçlü olana yamanma eğilimindedir. Pentagonize dönek Çandar’ın kendisini ait hissettiği tek liman ABD’dir. İster…
  19. Deprem Yardımında Rüşvet Endişesi mi?
    ''Erdoğan Bayraktar:“Reis, beni hırsız çuvalının içine attı” diye feryat etti. Partili bir arkadaşı, “Allah, insana af dileme hakkıyla günah işleme özgürlüğü vermiştir” diyerek sakinleştirmeye çalıştı. Partinin fetvacısı da “yolsuzluk ayıptır…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…