Dünyada Açlık ve Ukrayna’da Savaş

Vijay Prashad

11 Ağustos 2023
Dünyada Açlık ve Ukrayna’da Savaş

Karadeniz Tahıl Girişimi’nin sona ermesi üzücü ama dünyadaki açlığın başlıca nedeni değil; başlıca neden gıda piyasalarındaki finansal spekülasyondur.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov 17 Temmuz Pazartesi günü yaptığı açıklamada “Karadeniz antlaşmaları artık yürürlükte değil” dedi. Bu, Rus güçlerinin Şubat 2022’de Ukrayna’ya girmesinden sonraki saatlerde yoğun müzakereler sonucunda ortaya çıkan Karadeniz Tahıl Girişimi’nin askıya alındığına dair açık bir ifadeydi. Girişim, Rus ve Ukraynalı yetkililerin İstanbul’da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın huzurunda imzalamalarının ardından 22 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe girmişti.

Guterres, Girişimi iki nedenden ötürü “umut ışığı” olarak nitelendirdi. Birincisi, devam etmekte olan bir savaşta savaşan taraflar arasında bu tür bir antlaşmanın olması dikkate değer.

İkincisi, Rusya ve Ukrayna buğday, arpa, mısır, kolza tohumu ve kolza yağı, ayçiçeği tohumu ve ayçiçeği yağının yanı sıra azot, potasyum ve fosforlu gübrenin başlıca üreticileri olup, ticareti yapılan kalorinin %12’sini oluşturmaktadır.

Bir dizi uluslararası örgüt, Rusya ve Ukrayna’dan gelen arzın kesilmesinin dünya gıda piyasaları ve açlık üzerinde yıkıcı bir etkisi olacağını düşünür. Batı’nın, özellikle de ABD, İngiltere ve Avrupa’nın Rusya’ya yönelik yaptırımları arttıkça anlaşmanın uygulanabilirliği de azalmaya başladı. Geçtiğimiz yıl içinde birkaç kez askıya alındı. Mart 2023’te Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Rus tarımına yönelik yaptırımlara tepki göstererek “[Tahıl] antlaşmasında öngörülen ana parametreler işlemiyor” dedi.

Finansallaşma Açlığa Yol Açıyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ülkesinin Rusya’nın “gıdayı silah olarak kullanmaya devam etmesinden” üzüntü duyduğunu çünkü bunun “dünya çapında milyonlarca savunmasız insana zarar verdiğini” söyledi. Gerçekten de askıya alma kararının zamanlaması daha kötü olamazdı. Birleşmiş Milletler’in “Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2023” (12 Temmuz 2023) başlıklı raporu, dünyada her 10 kişiden birinin açlıkla mücadele ettiğini ve 3,1 milyar insanın sağlıklı beslenemediğini gösteriyor. Ama raporun kendisi ilginç bir noktaya parmak basıyor: Ukrayna’daki savaş 23 milyon insanı açlığa sürüklemiştir ki bu sayı, ticarileşmiş gıda piyasalarının etkisi ve COVID-19 salgını gibi açlığı tetikleyen diğer unsurlarla kıyaslandığında önemsizdir.

Dünya Kalkınma Hareketi’nin 2011 tarihli bir raporu “Bozuk Piyasalar: Finansal Piyasa Düzenlemesi Başka Bir Küresel Gıda Krizini Önlemeye Nasıl Yardımcı Olabilir?” başlıklı rapor, “finansal spekülatörlerin artık [gıda] piyasasına hâkim olduğunu ve spekülatörlerin payının 15 yıl önce yüzde 12’yken günümüzde piyasanın yüzde 60’ından fazlasını elinde tuttuğunu” gösterdi.

O zamandan beri durum daha da kötüleşti. Gıda piyasalarındaki finansal spekülasyonları inceleyen Dr. Sophie van Huellen, 2022’nin sonlarında, gerçekten gıda kıtlığı olsa da, “mevcut gıda krizinin bir arz krizinden ziyade bir fiyat krizi olduğuna” işaret etti. Karadeniz Tahıl Girişimi’nin sona ermesi gerçekten üzücü ama dünyadaki açlığın başlıca nedeni bu değil. Avrupa İktisadî ve Toplumsal Komitesi’nin de kabul ettiği gibi, başlıca neden gıda piyasalarındaki finansal spekülasyonlardır.

Rusya Girişimi Neden Askıya Aldı?

Karadeniz Tahıl Girişimi’ni izlemek için Birleşmiş Milletler İstanbul’da bir Ortak Koordinasyon Merkezi (JCC) kurdu. Bu merkezde Rusya, Türkiye, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler’den temsilciler görevlidir. KİK, Ekim 2022’de Ukrayna’nın Rusya’nın Karadeniz Filosu’na -bazı gemileri tahıl taşıyan- Sivastopol, Kırım’da saldırması gibi çeşitli durumlarda Rusya ve Ukrayna arasında sevkiyatlar nedeniyle yaşanan gerginliklerle uğraşmak zorunda kaldı.

Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımları sıkılaştıkça ve Rusya’nın kendi tarım ürünlerini dünya pazarına ihraç etmesi zorlaştıkça bu girişimle ilgili gerginlikler devam etti.

Rusya, Birleşmiş Milletler’e kendi tarım sistemiyle ilgili üç şart sundu. İlk olarak Rus hükümeti, Rus tarımının başlıca kredi ve ticaret bankası olan Rus Ziraat Bankası’nın, Avrupa Birliği’nin Haziran 2022’deki altıncı yaptırım paketiyle bağlantısı kesilen SWIFT sistemine yeniden bağlanmasını istedi.

TASS’a konuşan bir Türk bankacı, Avrupa Birliği’nin “Rus Tarım Bankası’na genel bir lisans verme” olasılığının bulunduğunu ve ödeme yapılan ihracatçılar Karadeniz Tahıl Girişimi’nin bir parçası olduğu sürece Rus Tarım Banka’nın “ABD doları cinsinden işlem yapmak için JP Morgan’ı kullanma fırsatına sahip olduğunu” söyledi.

İkinci olarak, Tahıl Girişimi’yle ilgili ilk tartışmalardan itibaren Moskova, Rusya’dan hem Odessa limanı üzerinden hem de Letonya ve Hollanda’da bulunan kaynaklardan amonyak gübresi ihracatını masaya yatırdı.

Tartışmaların merkezinde, dünyanın en uzun amonyak boru hattı olan Togliatti-Odessa boru hattının yeniden açılması yer aldı. Temmuz 2022’de BM ve Rusya, Rus amonyağının dünya pazarında satışını kolaylaştıracak bir antlaşma imzaladı. BM Genel Sekreteri Guterres, Güvenlik Konseyi’ne giderek şu açıklamayı yaptı: “Batı Afrika’da ve başka yerlerde tarımı hâlihazırda etkileyen ciddi gübre piyasası sıkıntısını hafifletmek için mümkün olan her şeyi yapıyoruz. Eğer gübre piyasası istikrara kavuşmazsa, önümüzdeki yıl gıda arzında bir kriz yaşanabilir. Basitçe söylemek gerekirse, dünyada gıda tükenebilir.”

8 Haziran 2023’te Ukrayna güçlerinin Harkov’da Togliatti-Odessa boru hattının bir bölümünü havaya uçurması bu anlaşmazlıkla ilgili gerilimi artırdı. Rusya’nın amonyak bazlı gübrelerini ihraç etmek için Karadeniz limanları dışında başka güvenli bir yolu yok.

Üçüncüsü, Rusya’nın tarım sektörü makine ve yedek parça ithal edememekten kaynaklanan zorluklarla karşı karşıya ve Rusya gemilerini sigortalatamıyor ya da birçok yabancı limana giremiyor. Batı yaptırımlarında tarıma yönelik “istisnalara” rağmen, firmalara ve bireylere yönelik yaptırımlar Rusya’nın tarım sektörünü zayıflattı.

Rusya, Batı’nın yaptırımlarına karşı koymak için gübre ve tarım ürünleri ihracatına kısıtlamalar getirdi. Bu kısıtlamalar arasında belirli malların ihracatının yasaklanması (Avrasya İktisadî Birliği’ne buğday ihracatının geçici olarak yasaklanması gibi), lisans gerekliliklerinin arttırılması (kompozit gübreler için savaştan önce belirlenen gereklilikler de dahil olmak üzere) ve ihracat vergilerinin arttırılması yer almaktadır. Rusya’nın bu hamleleri, diğer ülkelere yeniden ihracat yapacak olan Hindistan gibi ülkelere stratejik doğrudan satışlarla birlikte geliyor.

Petersburg, Temmuz ayı sonunda bu konuların ön plana çıkacağı İkinci Rusya-Afrika İktisadî ve İnsani Forumu’na ev sahipliği yapacak. Zirve öncesinde Başkan Putin, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’yı arayarak Rusya’nın Afrika kıtasına gıda ve gübre ihracatında karşılaştığı sorunlar hakkında bilgi verdi. Putin, Karadeniz Tahıl Girişimi için “antlaşmanın ana hedefi, Afrika kıtasındakiler de dahil olmak üzere gereksinen ülkelere tahıl tedarik etmekti, ancak uygulanmadı” dedi.

Karadeniz Tahıl Girişimi’nin bu ay içinde yeniden başlaması muhtemel. Daha önceki askıya almalar birkaç haftadan uzun sürmedi. Ama bu kez, Batı’nın Rusya’ya kendi tarım ürünlerini ihraç etme kabiliyeti konusunda herhangi bir rahatlama sağlayıp sağlamayacağı belli değil. Kuşkusuz, askıya alma dünya çapında endemik açlıkla mücadele eden milyonlarca insanı etkileyecektir. Gıda piyasalarındaki finansal spekülasyonlar nedeniyle açlık çeken milyarlarca kişi ise bu gelişmelerden doğrudan etkilenmeyecek.

* Vijay Prashad, Hintli bir tarihçi, editör ve gazetecidir. Globetrotter‘da yazarlık ve baş muhabirlik yapmaktadır. LeftWord Books’un editörü ve Tricontinental: Institute for Social Research’ün müdürüdür.

Kaynak metin: https://www.newsclick.in/world-hunger-and-war-ukraine

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…