Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı

Rahmi Yıldırım

1 Aralık 2023
Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı

AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi.

Gün geçmiyor ki bir yolsuzluk hırsızlık dolandırıcılık haberiyle veya siyasi zorbalıkla ya da hemen her türden ayrımcılık ve nefret vakasıyla yüreğimiz kavrulmasın.

Yanlış anlaşılmasın, AKP iktidarı öncesinde her şey güllük gülistanlık değildi. Geçmişte de rüşvet, yolsuzluk, ayrımcılık, siyasi zorbalık vardı ama insaf ile söyleyelim, bu dönemdeki kadar sıradanlaşmamıştı. 12 Eylül faşizmi döneminde bile hukuk devleti duyarlılığı elbette yoktu ama hiç değilse kanun devleti hassasiyeti vardı; yürürlükteki kanunların çizdiği sınırlar dışına çıkanlar ceremesini çekiyordu veya kamu vicdanında mahkûm oluyordu.

“Benim memurum işini bilir” diyerek rüşveti kendince meşrulaştıran Turgut Özal bile rüşvetçi bir vezirini Yüce Divan’a göndermişti.

Süleyman Demirel başkanlığındaki Milliyetçi Cephe hükümeti, 31 Aralık 1977’de, halk çoğunluğunu yoksulluğa sürüklediği ve devleti anayasal çerçeveden uzaklaştırmaya çalıştığı gerekçesiyle TBMM tarafından görevden uzaklaştırılmıştı.

Benzer şekilde 25 Kasım 1998’de Mesut Yılmaz başkanlığındaki hükümet, bir özelleştirme ihalesinde yolsuzluk suçlamasıyla TBMM tarafından düşürülmüştü.

Bugün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube bir tek adam iktidarı var ama ne anayasa yürürlükte ne de kanunlar. Hemen her konuda Şahsım ne derse kanun yerine geçiyor. Anayasa’nın tartışma götürmez derecede açık hükümlerine karşın, Hatay Milletvekili Can Atalay hapishanede esir tutuluyor. Geçmişte başbakan ve bakanlar düşüren TBMM kendi üyesine sahip çıkma iradesinden yoksun. Yargı, adaleti sağlamakla yükümlü erk olmaktan çıkmış, Şahsım’ın emir eri olmuş. Bu ortamda, rüşvet, yolsuzluk, ayrımcılık, siyasi zorbalık sıradanlaşmış.

*** 

Fatih Terim Fonu’ olarak adlandırılan ‘saadet zinciri’ dolandırıcılığı, sıradanlaşan tamahkârlığın sahtekârlığın son halkası olarak dolandırıcılık tarihine girdi; memlekette çürümeye kokuşmaya bir sınır ya da dip noktası olmadığını da gösteriyor.

Özetle, Denizbank’ın şube müdiresi Seçil Erzan, Fatih Terim Fonu (FTF) adı altında, ABD parasına yıllık yüzde 380 gibi akıl almaz getiri vaadiyle para toplamış. Fona ilk girenlere sonra girenlerin parasını faiz olarak vermiş, bu arada kendisi de sebeplenmiş. Benzer her örneğinde olduğu gibi zincir kopmuş. Geride, Fatih Terim ekürisinden milyonlarca dolar para kaptıran futbolcular (Arda Turan, Emre Belözoğlu vs.) kalmış. Fatih Terim’in para kaptırıp kaptırmadığı, kaptırmadıysa kaç milyon dolar çarptığı şimdilik bilinmiyor. Adları geçen bu topçular bir de Müslüman kimliklerini öne çıkarmalarıyla biliniyorlar...

Buraya kadar şaşılacak bir şey yok. Geçmişte nice örnekleri var. 12 Eylül faşizmi döneminde bankerler skandalı. Sonrasında Titan saadet zinciri. Kâr payı aldatmacasıyla dolandıran İslamcı holdingler. Sahibi olduğu bankaları soyan patronlar.

Sözün özü, dolandırıcılık tarihimiz böylesine verimli bereketli. Öyle ki, “milli ve yerli” dolandırıcı Selçuk Parsadan, Başbakan Tansu Çiller’i bile dolandırdı...

***

Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, hatta gasp (güncel ifadeyle çökme) müesses nizamın, yani kapitalizmin amentüsüdür, doğasında vardır; ülkemizin lümpen kapitalizminde servet biriktirmenin sermayeyi büyütmenin neredeyse biricik yolu yöntemidir. AKP dönemindeki çökmenin dolandırıcılığın yolsuzluğun geçmiştekinden farkı, sıradanlaşması, hatta “çalıyorlar ama çalışıyorlar” söylemiyle meşrulaşmasıdır. Çok daha vahim farkı, servete bu gibi çökmelerde devlet başkanının racon kesme, yani kabadayılık dünyasında geçerli kurallara göre sonuca bağlama makamı olarak görülmesi. Medya mecralarına düşen haberlere göre, FTF’ye para kaptıran aç gözlü topçular, kayıplarının telafi edilmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a baş vurmuşlar.

***

Gözü doymaz topçuların dolandırıcıya kaptırdıkları parayı geri almak için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a başvurdukları benim iddiam değil. İlk önce Fatih Altaylı yazdı: “Paranın buharlaştığının anlaşılması üzerine, Arda ve Emre Cumhurbaşkanı Erdoğan’a giderler. Erdoğan banka yönetiminden bu sorunun çözülmesi ve futbolcuların mağdur edilmemesi için aracı olur. Ancak banka yönetimi banka kayıtlarında böyle bir alacak görünmediği için sorunun ancak yargı yoluyla çözüleceğini, aksi takdirde banka yöneticilerinin zimmet suçu işlemiş olacağını söyler.”

Benzer anlatımlar başka medya mecralarında da yer aldı. Hemen her konuya müdahil olan İletişim Başkanlığı’ndan yalanlama ya da “dezenformasyon” açıklaması gelmedi. FTF dolandırıcılığı haberlerine ve yorumlarına erişim yasağı da konmadı. Demek ki, aç gözlü Müslüman topçular kaptırdıkları parayı kurtarmak için gerçekten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a başvurmuşlar.

T24’ten Mehmet Yılmaz’ın yazdığına göre Erdoğan, “tahsilat mafyası” gibi görülmekten rahatsız olmamış ama racon kesmeye de heves etmemiş. Racon kesme işini o tarihte İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu üstlenmiş; banka yönetimini aramış. Mehmet Yılmaz, Süleyman Soylu’nun olayı yargıya havale etmek yerine bankadan futbolcular için para istediğini, Sezgin Baran Korkmaz olayında da benzer şekilde müdahil olduğunu anımsatıyor.

*** 

Sıradanlaşan bir dolandırıcılık vakasında Cumhurbaşkanı’nın “tahsilat mafyası” yerine konması, İçişleri Bakanı’nın dolandırıcıya kaptırılan paranın geri alınması için banka yönetimini araması, memlekette hayatın her alanındaki kokuşmanın daha yukarısı olmayan zirvesidir.

Bundan daha acı olanı, “yüzde 99,99’u Müslüman” ahalinin bunca ahlaksızlığı, hırsızlığı, dolandırıcılığı seyretmesi, tepki göstermek bir yana seçimlerde ödüllendirmesidir.

Müslüman ahalinin ahlakla imtihanı ne zaman biter; yoksulluğu ortadan kaldırmak yerine öbür dünyada cennet kandırmacasıyla cahil ve yoksul bırakıp sadakaya muhtaç eden sermaye siyasetçilerini ne zaman sırtından atar?

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  6. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  7. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  8. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  9. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  10. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  11. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  12. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  13. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  14. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  15. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  16. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  17. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  18. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  19. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…