Vatan Uğruna Ölündüğü Sanılır, Sanayiciler Uğruna Ölünür

Rahmi Yıldırım

17 Mart 2022
Vatan Uğruna Ölündüğü Sanılır, Sanayiciler Uğruna Ölünür

Savaş, devlet ya da ulus gibi siyasal birimler arasında ya da devlet ve ulus içindeki siyasal sosyal güçler arasında silahlı çatışma olarak tanımlanır. Savaş kuramcısı Clausevitz’in ifadesiyle, “Savaş siyasetin başka araçlarla devamıdır.” 

Klişe bir ifadeyle de "savaş zenginlerin çıkardığı, yoksulların öldüğü kanlı ekonomidir.

Kanlı ekonomi pratiği, “savaş zenginler için fırsat, generaller için onur, yoksullar için ölümdür” şeklinde de ifade edilmektedir.

İktisatçılar arasında anlatılan bir öykücükte de, iktisat hocasının ilk derste söze şöyle başladığı rivayet edilir: “Öğrencilerim, birazdan size on dakika içinde ilk iktisat dersini vereceğim. Bu on dakika yeterli olacak. Geri kalan zamanda, yani bütün bir dönem boyunca, ‘zenginlerin yazdırdığı’ müfredatı okuyacağız. Arkadaşlarım, iktisat üçe ayrılır: Ticaret, siyaset, savaş. Bir milyon dolara kadar para kazanmak isteyenler ticaret, Bir milyar dolara kadar para kazanmak isteyenler siyaset, Daha çok kazanmak isteyenler savaş yaparlar!” 

***

Nasıl tanımlanırsa tanımlansın, tarih kitaplarında insanlığın geçmişi hep savaşırken resmediliyor. Öyle ki, Dünya’nın bir yerinde savaşta insanların ölmediği bir gün neredeyse hiç yaşanmamıştır. Tarihçi Will Durant’ın 1935’te tamamladığı “Uygarlığın Tarihi” adlı eserinde belirttiğine göre yazılı tarihte savaşsız geçen yıl sayısı sadece 28 yıldır. 

Tarih boyunca yapılan savaşlarda tahminen 4 milyar dolayında insan öldü. Sadece Birinci Dünya Savaşı’nda ölenlerin sayısı 20 milyon, İkinci Dünya Savaşı’nda 50 milyon. 1945’ten günümüze değin savaşlarda ise 40 milyondan fazla insanın öldüğü tahmin ediliyor.

Tarihin her döneminde, savaşı başlatanlar, neden savaş açtıklarını, savaştan galip çıkarlarsa ne gibi çıkarlar elde edeceklerini ölmek öldürmek üzere cepheye sürdüklerine ve cephe gerisinde savaşın yükünü çekenlere anlatma ve inandırma gereği duydular. Ne kadar inandıkları bilinmez ama, ezilen halkların ve sınıfların kurtuluş savaşları dışında neredeyse bütün savaşlarda insanlar, tanrıyı yüceltme, vatanı savunma, ulusal çıkarları koruma uğruna birbirlerini öldürdüler. Tanrıyı yüceltme ve vatan uğruna ölenler Musevi ise kiddush hashem, Hristiyan ise martyre, Müslüman ise şehit oldular. Müslüman din bürokratları şehitlerin Peygamber’e komşu olduğunu söylediler…

(Ara not: Müslümanlar neredeyse sadece birbirleriyle savaşıyorlar, yani Allah yolunda cihad ediyorlar. Ölen de öldüren de tekbir getiriyor. Hangisi Peygamber’e komşu oluyor? Allah bilir!)

***

SANAYİCİLER UĞRUNA ÖLÜNÜR

Birinci Dünya Savaşı’nda yerküreyi paylaşmak için birbirlerine savaş açan emperyalist zorbalar da amacın vatanı savunmak olduğunu söylüyorlardı. Oysa hakikat bambaşkaydı; cephede birbirlerini öldürenler, savaşın “zenginlerin çıkardığı, yoksulların öldüğü kanlı ekonomi” olduğunun bilincinde değillerdi. Savaşın hakikatini insan ve doğa dostu şairler yazarlar anlatmaya çalıştılar. Anatole France, “Vatan uğruna ölündüğü sanılır, sanayiciler uğruna ölünür” diyerek, uyarmaya çalıştı zenginlerin çıkarları uğruna birbirlerine kıyanları. (Aktaran: Georges Politzer, Felsefenin Temel İlkeleri, Sol Yayınları, Ankara 1978, s: 533.)

Eric Marias Remarque da zenginlerin çıkarları uğruna cephede birbirlerini boğazlayanların nasıl canavarlaştıklarını “Garp Cephesi’nde Yeni Bir Şey Yok” adlı romanında kahramanlarının diliyle şöyle betimledi: “Bizler tehlikeli birer hayvan olduk… Çılgınlıktan kudurmuş gibiyiz… Kendimizi korumak ve öç almak için yakıp yıkıyor ve öldürüyoruz… Karşımızdakilerin arasında babam bile olsa göğsüne bir el bombası fırlatmakta bir an tereddüt etmeyiz.” 

Eric Marias Remarque, cepheden sağ dönebilenlerin dramını da “Dönüş Yolu” adıyla romanlaştırdı. Savaş sona ermiştir. Kara bahtlı gazilerden Albert, eve dönüşünde kız arkadaşını bir savaş vurguncusunun kollarında görür. Cepheden kalma alışkanlıkla silahını ateşler, tutuklanır. Duruşmada yargıç, Albert’e suçunu itiraf edip vicdan huzuruna kavuşmayı isteyip istemediğini, pişman olup olmadığını sorar. Albert “hayır” diye karşılık verince yargıç tekrar sorar:

- Ama bir adam öldürdünüz?

Albert umursamaz ses tonuyla yanıtlar:

Evet. Daha önce de çoook adam öldürdüm.

Yargıç soluğu kesilmişçesine “Ne yaptın ne yaptın?” diye sorar.

Albert’in silah arkadaşlarından biri “Savaşta” diye araya girer.

Bu kez savcı ayaklanır, “O başka!” diye sesini yükseltir.

Albert, “Nasıl başka?” diye savcıya çıkışır. Bunun üzerine Savcı öfkeyle kükrer: 

Yoksa burada yaptığınla vatan savunması uğrunda savaşmayı bir mi tutuyorsun?

Albert dingin bir ses tonuyla yanıtlar: 

Hayır! O zaman öldürdüklerimin bana hiçbir kötülüğü dokunmamıştı.

***

SAVAŞA HAYIR! 

Kuramcıların edebiyatçıların söyledikleri baş göz üstüne. Savaş, insanın kendisine, topluma ve doğaya düşmanlaştığı en vahşi yabancılaşma deneyimidir. Yurt savunması, ezilen halkların ve sınıfların kurtuluş savaşları dışında savaş cinayettir. Savaşı ve ölümü kutsayan “realistler” istedikleri kadar “gerçeklerin farkında olmayan havai, sorumsuz, marjinal, düzen karşıtı romantik solcular” diye karalamaya çalışsınlar; emperyalistlerin, ezenlerin savaşlarına karşı çıkmak, SAVAŞA HAYIR diye haykırmak ahlaki erdemdir. Ukrayna’ya saldırıya karşı çıkan Rusya sosyalistlerine ve Rusya devlet televizyonu Kanal 1’de canlı yayın sırasında SAVAŞA HAYIR pankartı açan editör Marina Ovsyannikov’a selam olsun!

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…